Kimin hesabına çalışıyorlar… Küresel kumar imparatoru

Kayahan Uygur yazdı...

Kimin hesabına çalışıyorlar… Küresel kumar imparatoru

Dünyanın konuşulmayan siyasal gerçeklerini bazen tek bir kitap açığa vurur. “Paris’te Uzun Bir Gece” adıyla Türkçeye çevrilen Dov Alfon’un çok satanlar listesindeki casusluk romanı (Nemesis Kitap) işte bu özelliği taşıyor. Bu sürükleyici casusluk serüveninin yazarı Alfon’un İsrail askeri istihbaratında görev yapmış olması ve bugün ünlü Fransız gazetesi Libération’da Genel Yayın Yönetmeni koltuğunda oturması kitabı daha ilginç kılıyor. Paris’te bir İsrail yazılım şirketi müdürünün kaybolmasını izleyen olaylar zincirinde İsrail istihbaratı, Çin mafyası ve Fransız polisi üçgeninde yaşananları anlatan kitap başlayınca bitirmeden elden bırakılmayacak kadar sürükleyici.

Romanda isim verilmeden eski İsrail Başbakanı “Bibi” Netanyahu’nun küçük yolsuzlukları anlatılırken ana hikâyede asıl büyük skandal ve bu popülist siyasetçinin bitmek bilmeyen saltanatına son veren olay açıklanıyor. İsrail hükümetinin Netanyahu’nun partisine büyük yardımlarda bulunan bir Yahudi iş insanının emrine askeri istihbaratın dinleme olanaklarını sunduğu anlatılıyor. Askeri istihbaratın “Birim 8200” adlı bölümü, milyarder iş insanına yardım için Amerikalıların elektronik dinleme olanaklarını NSA’ya haber vermeden kullanıyor.

Kimin hesabına çalışıyorlar… Küresel kumar imparatoru - Resim : 1
* Sürükleyici bir casusluk romanı ve siyasal ipucu

KUMARHANECİ HESABINA ÇALIŞAN DEVLET

Fransızca’ya “Unité 8200” adıyla çevrilen ve elektronik dinleme ve “hacking” alanındaki birçok ayrıntıya yer verilen kitapta, İsrail’deki ABD istihbaratçılarının sert uyarıları sonucu duruma İsrail Genelkurmayı’nın el koyduğu vurgulanıyor. Romanın satır aralarından anlaşılan o ki “Bibi” hükümetinin sonunu Genelkurmay’ın rahatsızlığı ve ABD getirmiş. Kitapta İsrail-ABD ilişkileri, İsrail’de ordunun ağırlığı ve bugünkü Netanyahu sonrası hükümetin aldığı destek hakkında başka ipuçları da var. Ama skandalda asıl ilginç olan yön, İsrail’in uğrunda büyük fedakârlıklar yaptığı Yahudi iş insanının çalıştığı alan: Kumarhane sektörü.

Kitaptaki bilgilerden Netanyahu hükümetinin askeri istihbarat ve dinleme olanaklarını hizmetine sunduğu kişinin bu yıl Ocak ayında ölmüş bulunan ünlü kumarhane kralı Sheldon Edelson olduğu anlaşılıyor. Nitekim The Jerusalem Post gazetesinde 6 Mayıs 2015’te Adelson’ın Çin mafyasıyla ilişkileri konulu bir haber de aynı bağlantıyı kurmaktaydı.

Kimin hesabına çalışıyorlar… Küresel kumar imparatoru - Resim : 2
* Kumarhaneler kralı Edelson İsrail’de Netanyahu ile

Burada okurlarıma şunu hatırlatmak isterim: Antisemit İsrail karşıtı propaganda “Yahudileri” sürekli yekpare bir bütün gibi gösterir. Hâlbuki dünyadaki tüm kavimler gibi İsrail ve dünya Yahudiliği içinde de değişik siyasal hassasiyetler bulunur. Basitçe söyleyecek olursak, en azından İsrail’in yakın ilişkide bulunduğu ABD’deki Cumhuriyetçi-Demokrat ayrımı oraya da yansır.

İşte bu çerçevede Soros, dünya Yahudiliğinin Demokratlara yakın kesimi için ne anlam ifade ediyorsa sağ ve özellikle aşırı sağ kesim için de Sheldon Edelson aynı şekilde sembol isimdir. İki buçuk yıl önce 25 Mayıs 2019 günü Odatv’de yayınlanan “Netanyahu ve Soros neden kavga ediyor” yazımda İsrail’de ABD’deki Trump ekibi ile Demokrat Parti arasındaki ayrışmaya denk düşen iki kanat olduğunu anlatmıştım. Soros’un neden dünyadaki aşırı sağ ve Trump, Netanyahu, Bolsonaro gibi popülistlerin hedefinde olduğunu da 29 Mayıs’taki “Türkiye Vekâlet Savaşı” başlıklı yazımda vurgulamıştım. Bugün Avrupa aşırı sağının ve hatta bazı İslamcı grupların Yahudi iş adamlarının bazıları tarafından desteklendikleri de bilinmektedir.

Kimin hesabına çalışıyorlar… Küresel kumar imparatoru - Resim : 3
* Edelson Trump ile

SOROS-EDELSON KARŞILAŞTIRMASI

Aşırı sağın karşısında olan Soros bilindiği gibi bir iş insanıdır ve aynı zamanda insan hakları ve demokrasinin korunması gibi projelere destek veren bir yardım kuruluşları ağı lideri olarak tanınmaktadır. Elbette, asıl işi borsa spekülasyonu olduğundan ve bu tür spekülasyonlar ülkelerin istikrar ve refahını zaman zaman bozduğundan Soros’a yönelik eleştiriler ve kuşkular bulunması olağandır. Hatta Soros üzerine kurulmuş komplo teorileri ve “Soros artığı” gibi soykırımcı üslubu içeren suçlamalar da kimilerine nemalanacak bir alan gibi gelmektedir.

Peki, Soros öyledir de, Soros karşıtı cephenin finansörü ve Netanyahu, Trump, Bolsonaro ve benzeri otoriter sağcı, dinci ve popülistlerin sevgilisi Yahudi iş insanı Edelson ve firması ne işle meşguldür? Borsayla, parayla değil açıkça çağımızın bir hastalığı, kirli işlerin, mafyanın ve halk diliyle gece âlemlerinin merkezinde olan kumar ve kumarhanelerle… Ama nedense muhaliflerine “Sorosçu” diye saldıranlar başkalarının gözünde çöp ararlar da kendi gözlerindeki merteği görmezler.

Yıllardan beri ABD’de Cumhuriyetçi Parti’ye ve dünyada Cumhuriyetçilerin desteklediği değişik ülkelerdeki politikacılara para akıttığı bilinen Edelson’la ilgili komplo teorileri neden yapılmaz? Çünkü komplo teorilerinin amacı zaten göz önünde olan koca gerçeği gizlemek içindir. Ve de ABD Demokratlarına yakın Şimon Perez’e taş, Trump’ın yandaşı Netanyahu’ya ise gül atan İslamcılar da görülmemiş değildir.

Sürekli Soros üzerinden etik bombardıman yapanlar neden kumar Baronu Edelson ve elemanlarını gizlemekteler? Kumar sektörü özellikle çevrimiçi kumarın da devreye girmesiyle tamamen küreselleşmiştir. Kuzey Kıbrıs’taki kumarhanelerle, İslamcı Malezya’nın Genting kumarhaneleri, Çin Makao’da, Las Vegas’da, Singapur’dakiler birbirleriyle bağlantılıdır. İsrailli kumar sektörü patronlarıyla, İngiliz, Korsika, Malta kumarhaneleri beraberdir. Kuzey Kıbrıs, Gürcistan, Romanya ve Karadağ’da etkin Karadeniz kumar ekibi, Adjaryabet adlı Batum firmasının “Flutter İnc.” tarafından satın alınmasıyla İngilizlere biat etmiştir. Bugün KKTC’de yaşanan ne kadar rezalet varsa tümü bir şekilde kumarhanelerle ilişkilidir.

Kimin hesabına çalışıyorlar… Küresel kumar imparatoru - Resim : 4
*Soros

KÜRESEL KUMAR İMPARATORU

Loto, toto, bahis, internet de katıldığında, yani genel kumar sektöründe dünyanın en büyüğü İngilizler’dir ancak “casino” denilen lüks kumarhaneler sektörü ele alındığında o kesimin hâkimi Edelson’dur. Yeni beliren Çinliler dışında lüks kumarhanecilikte onunla rekabet edecek kimse yoktur. Bugün Sheldon Adelson’un dul karısı Dr. Miriam Edelson tarafından idare edilen grubun serveti Soros’un tam iki katıdır. Ortada Soros’tan çok zengin, sağ ve otoriter siyasal faaliyetleri açıkça fonlayan ve her bakımdan daha fazla kuşku uyandıracak biri varken, sırf kendi çıkar dünyaları ve kirli amaçları için sadece Soros aleyhtarı antisemit kampanyalar açanlar oldukça ilginç çevrelerdir.

Bu noktada kumarhane sektöründeki kötülüğün insanların bağımlılık sorunlarını istismar etmekten ibaret olmadığını da bilmemiz gerekir. Kumarhanelerin topluma en büyük zararı kara para aklama makinası olarak çalışmalarıdır. Kumarhane mafyanın parasını kullanır, aklar, temizler ve kendisine kazandırma yoluyla legal şekilde iade eder. Kumarhaneler, uyuşturucu, silah, kadın ticareti gibi işlerle uğraşanlara “banka” işlevi görür, onların finansman kaynağıdır. Ülkemizdeki en önemli sosyal sorunlardan biri olan tefecilikte kullanılan paranın kaynağı da aynıdır. Kumarhaneler dünyanın her yerinde değişik popüler şov etkinlikleri yapılan büyük otellerle kombine olduklarından ahlak, sanat zevki ve uygarlık bozucu her türlü işleve sahiptirler. Kumar sektörünün kumarhaneler, bahisler, online para oyunları, tüm çeşitleri ve kayıt dışı olanlarıyla birlikte ele alındığında yılda 1 trilyon dolara ulaştığı bilinirse ağırlığı daha iyi anlaşılır.

Görüldüğü gibi dünya siyasetini, ülkelerin içişlerini, ekonomisini etkileyebilecek ve önemli politikacıları esir alabilecek kadar ahlakdışı işlerle herkesin gözü önünde uğraşanlar varken, hiç samimi olmasalar da insan hakları eylemcilerini şeytanlaştırmak oldukça garip. “Paris’te Uzun Bir Gece” romanında dikkat çeken başka bir nokta, İsrail istihbaratının Amerikalılara “İran’a nükleer sır satmak isteyen Çinlileri dinliyorum” diyerek İsrailli kumarhanecinin Çinli kumarhaneci rakibini dinlemesidir. Roman, Çinlilerin kumar işinde başarılı olmasının Makao’da kumarhanesi olan ve adı “Wenger” olarak kodlanan İsrailliyi rahatsız ettiğini anlatıyor.

SON GELİŞMELER

Romanda anlatılan olayların politik bir devamı ya da Çin-ABD ilişkilerini etkileyen yanı olup olmadığını bilmiyoruz. Ama geçen hafta dünyada konuşulan başka bir gelişme var. Adelson ailesinin LVS şirketinin Asya’ya yoğunlaşması sonrası Makao kumarhaneler kralının Pekin yönetimi tarafından tutuklanması sürpriz etkisi yarattı. Yıllardır ünlü manken Mandy Lieu ile ilişkisiyle, metresinden ayrılmak için ödediği 29 milyon dolarla ve Çin Komünist Partisi bağlantılarıyla ünlü Alvin Chau’nun tutuklanacağını kimse tahmin etmiyordu.

Chau, kumarın yasak olduğu Çin’de internetten bahis şebekesi kurmak, bedava ve şatafatlı kumar seyahatleri düzenleyerek insanları Makao’ya taşımak, kara para aklamak ve müşterilerine başka adlarla hesaplar açmakla suçlanıyor.

Kimin hesabına çalışıyorlar… Küresel kumar imparatoru - Resim : 5
*Chau’nun karışık özel hayatı

Medyada Alvin Chau’nun elinde Çin yöneticileriyle ilgili bilgiler bulunduğu söyleniyor. Yoksa “Paris’te Uzun Bir Gece” romanındaki “Ming” Alvin Chau mu? İsrail istihbaratının rakibine bilgi vermek için dinlediği Makao’lu kumarhaneci o mu? O olmasa bile Dov Alfon imzalı roman bazı ülkelerin günümüzde gırtlaklarına kadar suça, kara paraya, kumara, uyuşturucuya gömüldüğünü ortaya koyuyor. Küresel çapta kara para aklayanların ya da ABD hazinesini soyanların bazı popülistlerin yönetimindeki ülkelerde devletin en üst kademelerinde ağırlandıkları bir dönem yaşadık, umalım artık buna son verilir.

Kayahan Uygur

Odatv.com