Taksim bombasının sırları: Katliamın kara kutusunun son anları

Toygun Atilla

Taksim'deki bombalı katliamın sır ismi, Bilal Hassan'dı. Bombacı Ahlam Albashır'ı Taksim'e getirdi. Aynı otomobille önce Küçükçekmece'ye ardından Edirne'ye gitti. Bulgaristan'a kaçtı. Bilal Hassan'ın İstanbul'daki son saatlerini ilk kez okuyacak, görüntülerini ilk kez izleyeceksiniz.

KATLİAMIN BAŞROLÜNDEKİ İSİMLERİN PROFİLLERİ

Şimdi gelin, hem alçak saldırının kodlarını, katliamın başroldeki isimlerin profillerini ortaya koyarak çözmeye çalışalım.

YPG EVLİLİK BELGESİ HAZIRLAYARAK GÖNDERDİ

Bombacı Ahlam Albashır: Kendi ifadesine göre 2017'de Münbiç'te YPG üyesi Ahmet A. ile tanıştı. Sevgili oldu. Cerablus'a İŞİD ile savaşmaya giden sevgilisinin ardından gitti. YPG ile bağı ilk kez Ahmet A. ile olan ilişkisinin ardından kuruldu. Örgütle ilişkisi devam etti.

Türkiye'ye Hacı kod adlı bir YPG'li terörist tarafından gönderildi. Ağustos'ta Türkiye'ye giriş yaptı. İlk durağı Hatay oldu. Örgütten gelecek talimatları bekledi.

En önemli ayrıntı ise Türkiye'deki eylem için iki kişi görevlendirilmişlerdi. Diğer isim ise Bilal Hassan'dı.

Türkiye'de karı koca olarak gözükeceklerdi. Hatta bunun için YPG tarafından kendilerine bir evlilik cüzdanı bile düzenlendi.

Talimatlar doğrultusunda İstanbul Esenler'deki Ferhat Habeş'e ait tekstil atölyesine geldi.

İstanbul'da kaldığı süre boyunca 3 kez dışarı çıktı. Hepsi Taksim'di. Keşif yaptı. Dördüncü ve son kez katliam günüydü: 13 Kasım 2022

KATLİAMIN KARA KUTUSU

Bilal Hassan: Suriye uyruklu. Bombacı Ahlam Albashır ile birlikte İstanbul'a bombalı eylem için gönderdi. O da, Hacı kod adlı YPG'li ile irtibatlıydı. Bombacı kadının kocası rolündeydi. Taksim'deki tüm keşiflere Ahlam Albashır ile birlikte gitti. Hatta katliam günü de onu Taksim'e bırakan Yasir El Korali'nin kullandığı otomobilde Bilal Hassan'da vardı. Ahlam Albashır'ı Taksim'e bıraktıktan sonra Küçükçekmece'ye aynı otomobille devam etti. Sonrasında Ahmet ve Ammar Jarkas kardeşler tarafından Edirne'ye götürüldü. Buradan Bulgaristan'a geçişi sağlandı.

YPG TALİMATI İLE SAKLADI

Ferhat Habeş: Suriye uyruklu. Esenler'de bombacı Ahlam Albashır ve Bilal Hassan'ın Ağustos ayından itibaren kaldığı tekstil atölyesinin sahibi. YPG ile irtibatlı.

Bombalı eylemden haberdar.

Hassan Şerif isimli bir YPG'li tarafından Temmuz ayı sonlarında telefonla aranarak Türkiye'ye giriş yapan Bilal Hassan ve Ahlam Albashır'i saklaması talimatı verildi. O güne kadar da onları sakladı, ihtiyaçlarını temin etti.

İNSAN KAÇAKÇILIĞI ŞEBEKESİ

Ahmet Jarkas-Ammar Jarkas: Suriye'den 3 yıl önce Türkiye'ye geldiler. Küçükçekmece Kanarya'ya yerleştiler. Türkiye'de bulundukları süre içinde İnsan kaçakçılığı trafiğini yönettiler. Eylem öncesi yapılan keşiflerde otomobilleri sağladılar. Eylem sonrası Bilal Hassan'ın kaçışını bizzat kendileri yönettiler.

YALAN RÜZGARI VE İSTANBUL POLİSİ

Bombalı saldırının ardından ortaya bir sürü komplo teorisi atıldı. Sosyal medyada manipülasyonların ardı arkası kesilmedi.

Bu yalan rüzgarı, 10 saat gibi kısa bir süre içinde bombacıların izini bulan İstanbul polisinin moralini hayli yıprattı.

Oysa ki, birileri oturdukları yerden yorum yapıp, manipülasyonları ile toplumu zehirlerken tüm İstanbul polisi bombacıları bulmak için seferber olmuştu.

TAKSİ PLAKASINI BULDULAR, BOMBACIYA ULAŞTILAR

İstanbul polisinin bu kısa süre içinde bombacılara ulaşmasının en önemli sebebi, bombacı Ahlam Albashır'in katliamın ardından bindiği taksinin plakasının tespit edilmesi oldu.

Plakanın tespit edilmesi ile birlikte saatler sürecek olan kamera kayıtlarını teker teker incelemenin önüne geçildi.

ADRES YPG

Saldırı sonrası yapılan gözaltılar ile bombacı kadın ve işbirliği içinde olan kişiler, teker teker yakalandı.

Sorgulamalar sonunda ise bombanın adresi YPG çıktı.

Elbette YPG bu işin taşeron tarafındaydı.

Arkada ise uluslararası bir organizasyon gözüküyordu.

KONTROLSÜZ YABANCILAR SALDIRIYA AÇIK HALE GETİRDİ

Yukarda katliamın şüphelilerinin profillerini okudunuz.

Hepsinin ortak özellikleri Suriye'den gelmeleri ve yabancı olmalarıydı.

Türkiye'de 10 milyonun üzerinde yabancı olduğu bunların önemli kısmının ise İstanbul'da yaşadığı ise hepimizce malum.

Kontrolsüz bir mülteci akımı İstanbul'u kuşatmış durumda.

Son saldırıda da ortaya çıktı ki, insan kaçakçılığı şebekeleri ile terör örgütleri el ele...

Güvenlik güçlerinin ise imkanları, kabiliyetleri, personel sayıları ortada...

Sadece Esenyurt'ta 300 bin yabancı yaşıyor ve 103 ayrı ülkenin dili konuşuluyor.

Güvenlik güçlerinin önleyici gücünün temelinde ise istihbarat var.

Bu kadar çok yabancının olduğu bu kadar yabancı dilin konuşulduğu bir ülkede bu önleyici hizmeti vermek ise insan üstü bir gayreti beraberinde getiriyor.

Son Taksim saldırısı şunu göstermiştir ki, Türkiye özellikle "yabancı" sığınmacıların arasına karışmış terör iltisaklı veya teröristlerin hedefi halindedir.

Bundan sonra umalım ki...

Taksim saldırısı bir ilk değildir.

Ve

Son olsun...

Odatv.com